Yunanistan
Yunanistan denilince aklınıza ne geliyor?
Mavi ve beyaz boyalı güzel evler ya da muhteşem manzara ve tarih mi? Kimi insanlar devrimin bir simgesi olarak Yunanlıların evlerini bu renkte boyadıklarına inanırken, kimileri de ülkenin bayrağındaki renklerinden ilham alınarak bu renklerin kullanıldığını savunuyor. Her halükarda beyaz ve maviye bezeli bu evler, tüm dünyada hayranlık uyandırarak uluslararası bir şöhrete kavuştu.
Coğrafya
Yunanistan kuzeybatıda Arnavutluk, kuzeyde Kuzey Makedonya ve Bulgaristan ve kuzeydoğuda Türkiye ile kara sınırı olan bir Güneydoğu Avrupa ülkesidir. En yüksek noktası Olympos Dağı olan Yunanistan, oldukça dağlık bir araziye sahiptir. Aynı zamanda birçok daya ev sahipliği yapan ülke, 13.676 km ile Avrupa’nın en uzun üçüncü sahil şeridine sahiptir.
Ege, İyon Denizi, Akdeniz ve Girit Denizi ile çevrili olmasından dolayı, yatçıların ve yelkencilerin en gözde uğrak yerlerinden biridir. Denizcilik endüstrisi, yüzyıllar boyunca ve günümüzde büyük bir ekonomik rol oynamaktadır. Yat ve deniz turizminin yaygınlaşmasıyla bu önem daha da artmıştır.
Mikonos, Santorini, Korfu, Rodos, Girit, Yunanistan’ın en meşhur adalarındandır, ancak adaların toplam sayısı 2.000’in üzerindedir ve aslında keşfedilmemiş daha pek çok ada meraklıları beklemektedir. Adaların çoğu, Yunanistan ve Türkiye arasındaki Ege Denizi’ne yayılmıştır. Apollo Tapınağı ve Akropolis de dahil olmak üzere, Yunanistan 18 adet UNESCO Dünya Kültür Mirası Bölgesine sahiptir.
İklim
Adaların çoğunda sıcak ve kurak yazlar ve ılıman kışlar ile tipik bir Akdeniz iklimi hüküm sürer. Haziran’dan Eylül’e kadar Meltem rüzgarları yoğun şekilde hissedilir. Bu rüzgarlar; deniz kıyılarında gündüzleri denizden karalara, geceleri ise karalardan denize doğru esen hafif şiddetli rüzgarlardır. İyon Adalarını Meltem rüzgarları pek bulmaz bu sebeple kuzey Yunanistan’da kışlar daha hafif seyreder. Kasım, çoğu bölgelerde yağmur sezonunun başladığı aydır.
Yunan Mutfağı
Yunan mutfağı, birçok kişinin de hem fikir olacağı üzere dünyanın en sağlıklı beslenme alışkanlıklarına sahip mutfaklarından biridir ve muhtemelen Yunanlıların daha uzun yaşamasının ana nedenlerinden başında gelmektedir. Antioksidanlar, zeytinyağlılar, sebzeler, baklagiller ve sağlıklı yağlarla dolu bu zengin menü, tipik Akdeniz mutfağı özelliği taşır.
Yunanlılar kahvaltıyı çok önemli bir öğün olarak görmezler ve bunun için fazla çaba da sarf etmezler. Et genellikle balığa kıyasla daha az tüketilir. En yaygın tüketilen türler sardalye, hamsi, çipura, levrek ve kabuklu deniz ürünleridir.
Tüm yemeklere salata, meze ve sebze çeşitleri eşlik eder. Bu yemeklerin yanına içimi gayet yumuşak olan Yunanistan’ın milli içeceği ‘Uzo’ çok yakışır. Aperatif olarak da ‘Tsipouro’ veya ‘Tsikoudia’ tercih edilir. Yunanistan şarap üretiminde dünyanın en eskilerindendir ve kimi bölgelerde özel ödüllü şaraplar üretilmektedir. Bazı Yunan adalarında özel üretim likör şarapları da bulunur: Kesinlikle denemelisiniz !
Ada Grupları
Yunancada Heptanisa veya ‘Yedi Adalar’ olarak bilinen İyon Grubu, İyon Denizi’ne demirlemiş yedi ana adadan oluşur: Korfu, Paxi, Kefalonya, Zakinthos, Ithaki, Lefkada ve Kythira. Bu adalar diğer ada gruplarından farklıdır. En azından, renkleri Ege’nin keskin, göz kamaştırıcı parlaklığına kıyasla yumuşak yeşile çalıyor ve Korfu’nun komşusu İtalya’yı daha çok andırıyorlar. Meltem rüzgarları bu adaları bulmadığından yaz aylarında aşırı derecede sıcak olabilirler. Her İyon Adasının kültürü ve mutfağı benzersizdir. On iki Adalar ve Girit’ten de oldukça farklılık gösterirler.
Körfüz (Korfu)
Korfu, İyon Adalarının en çok bilinenlerinden olup ikinci en büyük ve en yeşil olanıdır.
Yunanca ‘da adanın adı Kerkyra’dır. Metrekare başına düşen yağış miktarıyla, aynı zamanda ülkenin şifalı bitkiler üreten en büyük sebze bahçesidir. Korfu şehri, UNESCO Dünya Kültür Mirası Anıtları arasında yer almaktadır. Eski Şehir, Spianada ile batıda Yeni Kale arasındaki kuzey kesimdedir. Korfu’nun Arkeoloji Müzesi, Asya Sanatı Müzesi, Bizans Müzesi ve bunun gibi pek çok müzesi bulunmaktadır. Agios Spyridon Kilisesi ve Aziz George, Angelokastro, Cape Drastis, Canal d’Amour ve Old Perithia Kilisesi’ni ziyaret etmeyi unutmayın. Korfu’nun en iyi plajları batı tarafında yer almaktadır.
Küçük Kefalonya (İthaki)
İthaki, Kefalonya’dan sadece 2 ila 4 km genişliğinde bir boğazla ayrılır. Bozulmamış adanın sert, sarp bir doğu kıyısı ve yeşil bir batı kıyısı vardır. İç kısım ise çam ormanları, selviler, zeytinlikler ve üzüm bağları ile nispeten dağlık ve kayalıktır. İthaki, Arethousa Çeşmesi, Periler Mağarası (yürüyüş için ideal), güzel Bizans freskleriyle Agia Panagia kilisesi, Moni Katheron manastırı ve sevimli küçük balıkçı köyleri gibi birkaç yere sahiptir. İthaki’nin çeşitli küçük sahilleri çoğunlukla kristal sulara sahiptir ve plajlar genellikle taşlıktır. Bu ada efsanevi kahraman Odysseus’un Truva savaşına katılmak için ayrıldığı evidir ayrıca. Homeros’a göre Odysseus’un Ithaki’ye dönmesi 10 yıl sürdü.
Kefalonya
İyon Adaları’nın en büyüğü olan Kefalonya, engebeli, yalçın dağlara sahiptir. 1.627 metre rakımlı en yüksek dağı olan Enos, Akdeniz’in eşsiz bir köknar türü olan Abies Cephalonica’ya sahip tek dağıdır. Adada birçok yoğun kokulu bitki ve çiçek türü vardır. Kefalonya’nın Sami, Argostoli, Poros, Lixouri, Pesada ve Fiskardo isimlerine sahip altı adet limanı vardır. Sami bölgesinde, Mellisani Mağarasını (bir yeraltı deniz suyu gölü) ve büyük Drogarati Mağarasını ziyaret etmelisiniz. Selvi ağaçlarıyla örtülü tepelerle çevrili ve güzel Venedik binalarıyla Fiskardo tek kelimeyle muhteşemdir. Myrtos, Petani, Antisamos, Skala ve Xi’nin çarpıcı plajları her yıl birçok turist tarafından ziyaretçi çekmektedir. Yürüyüşten dalışa ve biniciliğe aklınıza ne gelirse Kefalonia’da var!
Lefkada
Anakaraya dar bir kanalla bağlanan Lefkada, 25 metrelik boğaz, uzun bir geçit ve yüzer köprü ile anakaradan ayrılmaktadır. Lefkada, 1.000 m’nin üzerinde birkaç zirveye sahip dağlık bir adadır ve bu nedenle yürüyüş sevenler için idealdir. Pamuk tarlaları, dönümlerce sık zeytin bahçeleri, üzüm bağları, köknar ve çam ormanları ile yer altı dereleri tarafından beslenen aynı zamanda sulak ve verimli bir adadır Lefkada. Rüzgar sörfü veya yelken ile ilgilenen herkes doğrudan Vasiliki’ye gitmelidir. Vasiliki koyu, Avrupa’nın en iyi rüzgar sörfü merkezlerinden birisidir. Nydri saf bir doğal güzelliğe sahip nefes kesici şelalelerdir. Lefkada altın rengi plajlarının yanı sıra Agia Mavra Kalesi, Agios Ionassis Antzoussis Kilisesi gibi görülmeye değer yerlere sahiptir.
Zakilda (Zakintos)
Zakintos birçok üst düzey güzelliğe sahiptir. Olağanüstü doğası ve plajı bunlardan bazılarıdır. Ünlü Batık Plajı (Navagio), adanın kuzeybatı ucunda yer alan kristal, turkuaz suları ile muhteşem bir plajdır. Caretta Caretta, Avrupa’nın en güzel ama aynı zamanda nesli en hızlı tükenmekte olan deniz canlılarından birisidir. Adanın güney kıyısındaki Laganas Körfezi’nin 5 km’lik bölümü yılda ortalama 1.300 yuva ile en büyük Caretta Caretta yuva topluluğuna ev sahipliği yapmaktadır. Zakintos çevresinde sadece yat veya tekne ile ulaşılabilen nefes kesici birçok mağara ve doğal surlar bulunmaktadır. Anafonitria ve Panagia Skopiotissa Manastırı, Agios Dionisios Kilisesi, Bizans Müzesi ve Solomos Müzesi, adanın tarihi ve kültürüne meraklı misafirlerin ziyaretini beklemektedir.
Kikladlar, ülkenin en önemli antik şehirlerinden biri olan Delos adasının etrafında bir daire (kyklos) oluşturdukları için bu şekilde adlandırılmıştır. Naxos, Atina ve komşu adalara ihraç edilmek üzere patates ve diğer mahsulleri üreten en verimli adadır. Birçok ada halkı hala balıkçılıkla uğraşıyor olsa da turizm hala ana gelir kalemini oluşturan sektördür. Bazı adalar, özellikle Mykonos, Santorini ve Ios, turizme çok çabuk uyum sağlamıştır. Kıyı şeridi boyunca bu adalarda şezlonglar, şemsiyeler ve su sporu faaliyetleri yapılan yerler mevcuttur. Andros, Syros, Kea, Serifos ve Sifnos gibi diğer adalar yabancılar tarafından daha az ziyaret edilmektedir. Anakaraya yakınlıkları sayesinde özellikle hafta sonları popüler olan bu adalar Atinalılar için yaz aylarında inzivaya çekilme yerleridir.
Niyoz (İos)
Çoğu ziyaretçinin adayı asıl ziyaret sebebi İos’un gece hayatını deneyimlemek olsa da daha sakin bir tatil arayanlar için de ada keşfedilecek çok şey sunmaktadır. Altın kumlu plajlar (Koubara adlı bir çıplaklar plajı da vardır), Chora’nın güzel başkenti ve Mars yüzeyine benzeyen ilginç kayalıklar. İos, bir peynir fabrikasından tutun da Skarkos adlı erken Tunç Çağı dönemine ait bir yerleşim yerine ve Bizans Paleokastro kalesine kadar birçok tarihi zenginliği bünyesinde barındırmaktadır! Şair Homeros’un mezar yerinin İos’un kuzeydoğusundaki Plakato’da yer aldığına dair bazı iddialar da mevcuttur. Ayrıca, başka bir efsaneye göre adada yılın her günü için bir adet olmak üzere toplamda 365 kilise ve şapel bulunmaktadır.
Mukene (Mikonos)
Kiklad Adaları’nın en göz alıcı adasına hoş geldiniz. Yaklaşık 30 plajı ve mükemmel berrak suları ile Mikonos, üst düzey politikacıları ve ünlüleri ve birçok meraklı turisti kendine çeken bir cazibe merkezidir. Mikonos’un yel değirmenleri günümüzde fotoğraf severlerin vazgeçilmez duraklarındandır. Adada turizm patlama yapmadan önce değirmencilik ana gelir kaynaklarından biriydi. Birbirinden özel plajları, su sporları ve muhteşem gece hayatı ile evet bu ada tam bir parti adasıdır. Ancak adada ayrıca keşfetmenizi bekleyen ilginç Kilise, Manastır ve Müzeler de vardır.
Bara (Paros)
Paros, düz hatlarıyla bilinen Profitis Ilias Dağı’nda (770m) yer alan çekici bir adadır. Ada, erken Kiklad Dönemi’nden kendisine miras kalan saf beyaz mermeri ile ünlüdür. Paros Yunan Adaları arasındaki feribot hattının merkezi konumundadır. Buradan adanın 1 km güneybatısındaki nispeten bozulmamış çocuklu aileler için popüler bir tatil yeri olan Antiparos adasına kolayca erişilebilir. Özellikle temmuz ve ağustos aylarında Jersey Tiger güveleri, Parikia’nın 8km güneyinde bulunan Petaloudes’i (Kelebekler Vadisi) tamamen kaplar. Naoussa, Venedik kalesinin kalıntıları ve altın renkli kumsallarıyla Kiklad Adaları’nın en güzel köylerinden biridir.
Thira (Santurin)
Resmi adıyla Thira olarak bilinen, birçok kişi tarafından tüm Yunan Adaları’nın en muhteşem ve benzersizi olarak kabul edilir. Santorini, Kiklad Adaları’nın en güneyindeki volkanik adadır ve önemli bir turistik yer olarak, Girit’in yanı sıra anakaradaki Pire ve Selanik ile oldukça iyi ulaşım bağlantıları vardır. Üzümler Santorini’nin volkanik topraklarında yetişir ve burada üretilen şaraplar hem Yunanistan’da hem de ülke toprakları dışında oldukça meşhurdur. Ada, büyüleyici güzellikteki gün batımları ile ünlüdür. En çok fotoğraflanan ve birçok insanın listesinde yer alan, çekilen tüm fotoğrafların arka planında mavi kubbeli kiliseler ve beyaz badanalı binalar ile Oia bölgesindeki gün batımıdır. Eğer yürüyüş yapmayı seviyorsanız, Santorini’nin kırmızı, beyaz ve siyah kumsalları görülmeye değer yerlerdir. Keza muhteşem manzaralar eşliğinde Santorini’deki yerel yaşamı deneyimlemek için keşfedebileceğiniz maceralı yürüyüş yolları da mevcuttur.
Sire (Syros)
Bu ada, çok fazla ziyaret edilen ya da tercih edilen bir ada değildir. Çoğunlukla feribot değişikliği yapan turistlerce ziyaret edilir. Ancak bu güzel adanın sizlere sunduğu beklenmedik sürprizlerini deneyimleyin ve Kiklad Adaları’nın gizli mücevherini keşfedin! Adanın başkenti olan Ermoupolis; mermer neoklasik binaları, Venedik konakları, Apollon Tiyatrosu, Belediye Binası, Miaouli Meydanı, Agios Nikolaos Kilisesi, Katedraller, Manastırlar ve tarihi Müzeler ile sizleri büyüleyecek. Ano Syros’un kartpostal gibi sokaklarında kendinizi kaybedebilirsiniz. Kini ve Vari plajları dinlendirici bir gün geçirmeniz için idealdir. Syros, huzur ve sakinlik arayan aileler ve çiftler için mükemmel bir seçim olacaktır.
Kuzey Ege adaları, herhangi bir tarihi, coğrafi veya idari nedenden ziyade kolaylık sağlamak için gruplandırılmıştır. Thasos ve Samothraki dışında, On İki Adalar gibi Türkiye’ye Yunan anakarasından çok daha yakındırlar. On iki Adalar’ın aksine adalar birbirine kısa mesafede değil, belirli bir uzaklıkta sıralanmışlardır. Bu adalar, yıl boyunca On İki Adalar ve Kiklad adalarına oranla daha az ziyaretçi çekerler. Doğal olarak da bu gruplardan farklıdırlar. Dağlık, yeşil ve ağaçlarla kaplı olan bu adalar yürüyüş için idealdir, ayrıca çoğu ada uzun ve keyifli kumsallarla da sahiptir. Kuzey Ege Adalarının çoğu antik ören yerlerine de sahiptir.
Sakız Adası (Chios)
Sakız Adası, 859 kilometrekarelik bir alanı kaplayan büyük bir adadır. Türkiye, Karaburun Yarımadası’ndan 8 km genişliğindeki Sakız Boğazı ile ayrılır. Güneyde sakızcılık faaliyeti yapılan köyler ve bu adanın Türkiye’ye kolayca geçiş yapılabilen bir basamak olma rolü, seyyahları Sakız Adası’na çeken başlıca etkenlerdir. Doğu kıyısında yer alan Sakız kasabası adanın limanı ve başkentidir. Burası ada sakinlerinin neredeyse yarısına ev sahipliği yapan büyük bir yerleşim yeridir. Bir Ceneviz kalesinin etrafına inşa edilmiş birçok Türk evinin bulunduğu nostaljik eski mahalle ve hareketli pazar alanı görülmeye değer yerlerdir. Nea Moni Manastırı (Dünya Kültür Mirası listesinde), Korais Kütüphanesi ile Philip Argenti Müzesi, terk edilmiş hayalet köy Anavatos, eşsiz Pyrgi köyü ve birçok kilise ve mağara başlıca ziyaret edilmesi gereken yerlerdir.
İkarya
İkarya, bol selvi ağaçları, çam ormanları, zeytin ve meyve ağaçları ile bereketli, kayalık ve dağlık bir adadır. İkarya adı, efsanevi Icarus’tan gelmektedir. Başka bir efsaneye göre ada Yunan şarap, verimlilik ve bitki örtüsü tanrısı Dionysos’un doğum yeridir. İkarya’nın kuzey kıyısında Armenistis yakınlarındaki Livadia ve Mesahti’deki plajları, Yunanistan’ın en iyi plajları arasında gösterilmektedir. Taş evler, adanın en eski kilisesi olan Agia İrini, Artemis Tapınağı, Koskina Bizans Kalesi, Drakano Kulesi gezilip görülmeye değer yerlerdendir. İkarya’nın sıcak su kaplıcaları, antik çağlardan beri iyileştirici özellikleriyle bilinir ve birçok ziyaretçiyi kendine çeker. Adanın yerlilerinin bu kadar uzun ömürlü olmasına şaşmamalı!
Meis (Kızılhisar)
Meis adası, bir zamanlar ana limana hakim olan ancak aynı zamanda en büyüğü anlamına gelen ‘Megisti’ olarak da bilinen ‘kırmızı kale’ olarak adlandırılmıştır. 14 adacıktan oluşan bir grubun en büyüğüdür. Sıra dışı plajları olmasa da uçurumlarından dalış yapabileceğiniz ve şnorkel ile yüzebileceğiniz koyları vardır. Meis’in en görkemli yapısı ‘Mavi Mağarası’, zengin sarkıt koleksiyonuyla bilinir. Ada, Oscar ödüllü İtalyan yapımı film Mediterraneo’da (1991) yer almış ve bu sayede oldukça ünlenmiştir. Tepenin üzerinde, Likya Mezarı ile birlikte Aziz John Şövalyeleri Kalesi (Castello Rosso) duruyor. Moni Agiou Georgiou ve Moni Agiou Stefanou görülmeye değer güzel manastırlardır. Adanın antik başkenti Paleokastro’yu da ziyaret etmenizi tavsiye ederiz. Helenistik döneme ait surları içinde antik bir kule, bir su sarnıcı ve keşfedilmeyi bekleyen üç kilise bulunmaktadır.
Midilli (Lesbos)
Midilli, Yunanistan’ın üçüncü büyük adasıdır. Çoğu Yunanlı, adaya aynı zamanda adanın baş şehri olan Mytilini diyor. Yunanistan’daki en kaliteli zeytinyağları bu adada üretilir ve buna istinaden de adada birçok zeytinyağı rafinerisi bulunur. Zeytinyağının yanı sıra ada Uzo, sardalye ve Ladotyri (koyun sütünden yapılan peynir) ile ünlüdür. Midilli, kuzey ve güney kesiminde güzel yürüyüş parkurlarına sahiptir ve yırtıcı kuşlardan yağmur kuşlarına kadar 279’dan fazla kuş türüne geçiş noktası ve ev sahipliği yapmaktadır. Temmuz ve ağustos aylarında Midilli köylerinde kiliselerin onuruna Festivaller düzenlenir. Ada, ziyaretçilerine Midilli’nin heybetli kalesi, Agios Therapon Kilisesi’nin Kubbesi, Theophilos Müzesi ve Teriade Müzesi, birçok kaplıca, Ceneviz Kalesi, Panagia Glykophilousa Kilisesi, Taşlaşmış Orman gibi gezip görülecek yerler ve çok sayıda güzel plajlar sunmaktadır.
Sisam (Samos)
Samos, tüm Yunan adaları arasında Türkiye’ye en yakın olanıdır ve aynı zamanda Kuzey Ege Adaları Grubu’nun en çok ziyaret edilen adasıdır. Samos’un üç limanı vardır. Kuzey kıyısında Vathy ve Karlovasi ve güney kıyısında Pythagorio. Ada, doğal konumu, dağ ve denizin çekici birleşimi sayesinde yaklaşık 45 yürüyüş parkuruna sahiptir. Ireon, Pythagoreion ile birlikte UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndedir. Polykratous bölgesinde Evpalinos Tüneli, Moni Panagias Spilianis manastırı, Lykourgos Logothetis Kalesi, Pythagorio Müzesi ve Afrodit kalıntılarını ziyaret edebilirsiniz. Kokkari balıkçı köyü, rüzgar sörfü tutkunları tarafından tercih edilir ve birçok turist için cazibe merkezidir. Sadece Kokkari, Livadaki, Lemonakia değil, Psili Ammos ve Tsamadou da Samos’un sevilen plajlarıdır.
Bir turkuaz deniz üzerindeki mücevherler gibi batı Türkiye kıyıları boyunca uzanan On iki Adalar, Yunanistan anakarasından ziyade Anadolu’ya daha yakındır. Stratejik ve savunmasız konumları nedeniyle, Yunanistan tüm diğer bölgelerine göre daha fazla istila ve işgale maruz kaldılar. On iki Ada; ismini Osmanlı Devleti’nin gayrimüslim bölgelerde uyguladığı yönetim şeklinden almıştır. 12’li denen bu sisteme göre her on hane birer temsilci çıkarır, bu temsilciler de aralarından bölgeyi yönetecek “12 kişilik bir ihtiyar heyeti” seçerdi. Türkçe “On İki Ada” ismi ilk önce Yunancaya daha sonra birebir çevirilerek diğer batı dillerine girmiştir. Rodos On iki Adalar’ın en büyük adası olmakla birlikte, Kos ve Patmos tarihsel olarak daha önemli bir rol üstlenmektedir.
Kilimli (Kalimnos)
Leros’un sadece 2,5 km güneyinde bulunan Kalimnos, verimli vadileri olan dağlık, kurak bir adadır. Ada, ‘sünger avcılığı adası’ olarak bilinir. Turizmin patlamasıyla birlikte kaya tırmanışı Kalymnos’ta çok popüler hale geldi ve bugün ada bu spora ilgi duyanlara 3.000’den fazla tırmanış rotası sunmaktadır. Her yıl Kalymnos Tırmanma Festivali ile ada daha fazla ün kazanıyor. Plateia Kyprou’nun doğusunda, Neolitik ve Tunç Çağı’na ait eserlerin bulunduğu Arkeoloji Müzesi yer almaktadır. Adanın tarihiyle ilgili daha fazla ilgi için Denizcilik ve Folklor Müzesi’ni de ziyaret edebilirsiniz. Kalimnos, berrak suları olan güzel kumsallara sahip, dalış severler için eşsiz bir yerdir! Güzel, sakin ve trafiğe kapalı Telendos adacığı, Kalymnos’tan sadece 10 dakika uzaklıktadır.
İstanköy (Kos)
Kos, On iki Adalar’ın üçüncü en büyük adası olmakla birlikte en verimlisi ve en sulak olanlarından biridir. Bodrum’a sadece 10 deniz mili uzaklıktadır. Tıbbın babası Hipokrat bu adada doğup yaşamış ve Kos’un tüm dünyaca bilinen bir yer haline gelmesine vesile olmuştur. Kendi ismiyle bilinen ağacı adada ziyaret edebilirsiniz. Asklepion, adadaki en büyük arkeolojik sit alanıdır ve Antik Agora ile birlikte görülmeye değer yerlerdendir. Kos kasabası adanın başkenti ve ana limanıdır. Avuç içi, çam, zakkum ve ebegümecinin hakim olduğu modern, ilginç ve yemyeşil bir faunaya sahiptir. Limanın hemen yanı başında Şövalyeler Kalesi bulunur. Helenistik ve Roma kalıntılarının adanın her yerinde görmek mümkündür. Tatiliniz esnasında uzun kıyı şeritlerinde yürümeyi hayal ediyorsanız, Kos adası tam size göre!
Batnos (Patmos)
Patmos, baştan çıkarıcı güzelliklere sahip bir Yunan adasıdır. Kültür severlere, dindar gezginlere, gastronomiye düşkün olanlardan güneşsiz kalamayanlara, alışveriş tutkunlarında, yatçılara, kitap bağımlılarına ve sadece rahatlamak isteyen tüm seyyahlara eşit imkanlarla hitap etmektedir. Patmos, hem Ortodoks hem de Batı Hristiyanları için bir hac yeridir. Aziz John ilahi vahiyi (Apocalypse) burada yazmıştır. Hem bu adayı taçlandıran Aziz John Manastırını hem de manastırın biraz ilerisinde yer alan Aziz John mağarasının etrafına inşa edilmiş Mahşer Manastırı’nı ziyaret edebilirsiniz. Chora, adanın başkenti olmasına rağmen, limanın bulunduğu yer Skala daha hareketlidir. Patmos’un ünlü yel değirmenlerini keşfetmeyi unutmayın ve güzel manzaraların keyfini çıkartın.
Rodos
Rodos, On iki Adalar’ın en büyüğüdür. Kıyıdaki kurak alanlardan ve kayalıklardan yemyeşil ormanlık alanlara uzanan çok farklı manzaralar sunar ziyaretçilere. Dünya Mirası listesinde yer alan Rodos Eski Şehri, Avrupa’nın en büyük yerleşim yeridir ve güçlü surları, zamanın savunma mimarisinin hayatta kalan en güzel örneklerinden birini teşkil eder. Tüm şehir, ucu hareketli meydanlara çıkan sessiz, kıvrımlı geçitleri olan Bizans, Türk ve Latin mimarisinin bir sentezidir. Yeri gelmişken, Rodos’tan Marmaris’e sadece 2,5 saat süren bir feribot yolculuğuyla ulaşmak mümkündür. Kalelerden tapınaklara, kiliselerden manastırlara, kaplıcalardan doğal kaynaklara kadar Rodos tam bir kültür şöleni sunmaktadır. Bu arada nefes kesici ve olağanüstü Anthony Quinn Körfezi’ni ziyaret etmeyi unutmayın!
Sömbeki (Simi)
Simi, Türkiye’nin coğrafi sınırları içine doğru uzanan, Datça’dan yaklaşık 15 deniz mili uzaklıktadır. Ada hem sünger avcılığı hem de gemi yapımı konusunda uzun bir geçmişe sahiptir. Ada, çam ile selvi ormanlarının yanı sıra doğal alanlara ve sarp kayalıklara sahiptir. Ayrıca çok sayıda küçük koyları olan Sömbeki’nin sahil şeridinde de güneşin ve denizin tadını çıkartabileceğiniz plajları vardır. Simi’nin liman kenti Gialos, adeta bir hazine gibidir. U şeklindeki limanının sarp tepelerini, uyumlu bir renk cümbüşü içinde neo klasik usuldeki binalar çevrelemiştir. Yukarıdaki anlamına gelen Horio köyü Kastro ismi verilen bir kale ile taçlandırılmıştır. Adada, daha fazla keşifler yapabilmek için bazen labirent gibi dar ve dolambaçlı bazen de geniş yürüyüş yolları vardır. Simi kumsalları ile ünlü bir ada olmamakla birlikte yatçıların demirleyebileceği harika koylara sahiptir.
Beş Saronik Körfezi Adası, Atina’ya en yakın gruptur. Saronik Körfezi, adını, kaçmak için körfeze yüzen bir geyiği kovalarken boğulan hevesli bir avcı olan efsanevi Argos Kralı Saron’dan almıştır. Adaların öne çıkan keşfedilesi yerleri, Aegina’daki eski Paleohora kasabasının kalıntıları, Aegina’daki Aphaia Tapınağı’ndan Saronik Körfezi manzarası ve motosikletle keşfedilmeyi bekleyen Spetses’in arka sokaklarıdır. Spetses birbirinden güzel pek çok plaja sahiptir, ancak uzun altın renkli plajlar istiyorsanız bu adalar size hitap etmeyebilir. Aegina’daki Aphaia Tapınağı dışında, adalarda kayda değer bir arkeolojik kalıntı bulunmamaktadır. Bununla birlikte, adalar Atinalılar için yaz aylarında tatil yapmak ve stresten uzaklaşmak için gözde kaçış yerlerindendir.
Egina
Egina, Yunan Adaları’nın Atina’ya en yakın olanıdır. Egina Kasabası batı kıyısında yer alır ve adanın başkenti ve ana limanıdır. Bir zamanlar Koloni Tepesi’nde duran 5. yüzyıldan kalma Apollon Tapınağı’ndan geriye yalnızca bir sütun kalmıştır. Arkeolojik sit alanı, plajın uzak tarafında yer alan bir de müzeye sahiptir. Helenistik dönem öncesi zamanların yerel bir tanrısı olan, iyi korunmuş muhteşem Dor Tapınağı Aphaia, Saronik Körfez Adaları’nın en önemli antik kentidir. Paleohora harabeleri, Moni Agiou Nektariou ve Moni Hrysolentissas Manastırlarını keşfedilmeyi bekleyen büyüleyici yerlerdendir. Adanın Antep fıstığı, Avrupa Birliği Koruma kapsamına alınmış son derece lezzetli kuruyemiştir. Egina’nın berrak mavi sularının tadını çıkarmadan buradan ayrılmayın.
Dokos
Dokos, Hydra, Spetses ve Peloponnesus’un anakara kıyıları arasında, Saronik Körfezi’nin küçük bir adasıdır. Adanın doğal yapısı, en yüksek noktası 308 metre yüksekliğe sahip kayalık ve dağlık olup trekking sevenler için idealdir. 1975 yılında Dokos yakınlarında MÖ 2700-2200 yıllarına ait olduğu düşünülen ve bilinen en eski sualtı batığı olan büyük bir batık keşfi yapılmıştır! Adanın doğu tarafında büyük bir Bizans Venedik Kalesi’nin kalıntıları bulunur. Tarihi güzelliklerinin yanı sıra, ada aynı zamanda nefes kesici manzaraları ve mükemmel turkuaz renkli suları da bünyesinde barındırır. Dokos, ticari yatlar ve özel yatlar için de çok gözde bir demirleme yeridir.
İdra (Hydra)
İdra belki de en tarz sahibi Saronik Körfezi adasıdır. İdra Kasabası’nın güzel limanının etrafındaki tepeleri çevreleyen zarif beyaz ve pastel taş konaklar, adeta 18. ve 19. yüzyıllardaki günleri hatırlatıyor. Adada temizlik araçları, hafriyat ve inşaat araçları dışında motorlu taşıt bulunmamaktadır. Eşekler tek ulaşım aracıdır. Hydra ismi, adanın bir zamanlar bol su kaynaklarına sahip olduğunu gösteriyor. İdra’nın Moni Profiti Ilias, Moni Efpraxias, Moni Zourvas, Moni Agias Triadas ve Moni Agios Nikolaos gibi manastırları, ayrıca keşfedilmeyi bekleyen birçok yürüyüş yolu vardır. Mandraki, Kamini ve Vlyhos’tadır adanın başlıca plajlarıdır.
Domala (Poros)
Poros adası, anakaraya neredeyse bir taş atımlık mesafe uzaklıktadır. Poros’un Kanali Plajı, Neorion Plajı gibi ilgi çekici sahilleri vardır. En iyi plaj, Neorion’un 1,5 km ötesindeki Rus Körfezi’nde yer almaktadır. Kalavria’daki 18. yüzyıldan kalma Moni Zoodohou Pigis, Anadolu’dan güzel bir yaldızlı ikonostasise sahiptir. Poseidon Tapınağı’ndan pek bir şey kalmamıştır fakat yol üzerindeki manzara için bile ziyaret etmeye değerdir. Poros Kasabası, adanın ana yerleşim yeridir. Pişmiş topraktan yapılmış çatılar ve beyaz evlerden oluşan güzel bir kasabadır. Argolis dağının muhteşem manzarasını buradan rahatlıkla görebilirsiniz. Poros’un karşısındaki Mora yarımadasına adadan kolayca ulaşım sağlanabilir. Lemonoadassos’un ünlü narenciye bahçeleri ve antik Troizen Harabeleri görülmeye değer yerlerdendir.
Sulucalar (Spetses)
Ada Grubun’un Pire’den en uzak olanı çamlarla kaplı Spetses’tir. Ada, antik çağda “çam kaplı” anlamına gelen Pityoussa olarak biliniyordu. Bugün ziyaretçileri karşılayan çamlarla kaplı tepeler, varlıklı hayırsever Sotirios Anargyrios’un mirasıdır. O zamanlar büyük ölçüde çorak olan adanın üçte ikisini satın alan Anargyrios, bugün hala ayakta kalan Halep çamlarını adaya dikmiştir. Adada arabaların kullanımına izin verilmez. Eski liman keşfetmek için keyifli bir yerdir. Liman, eski Venedik yapıları ile çevrilidir ve renkli küçük balıkçı teknelerinden lüks yatlara kadar birçok tekneyi barındırmaktadır. Spetses, Lascarina Bouboulina’nın güzel konağı da dahil olmak üzere görülmeye değer birkaç müzeye sahiptir. Adanın sahil şeridinde küçük, çam ağaçlarının kapladığı birçok koy vardır.
Sporad Adaları, Evia’nın kuzeyi ile doğusunda ve tarih öncesi zamanlarda katıldıkları Penlion Yarımadası’nın doğu ve güneydoğusunda yer alırlar. Yoğun bitki örtüsü ve dağlık arazileri ile bu yarımadanın devamı gibi görünmektedirler. Sporades adı ‘dağınık olanlar’ anlamına gelir. Takımadalarda dördünde ikamet edilen (Skiathos, Skopelos, Alonissos ve Skyros) toplam 24 ada vardır. İlk ikisi oldukça gelişmiş bir turizm endüstrisine sahipken, Alonissos ve Skyros çok daha az ziyaretçiye sahiptir ve böylece de saf ve doğal karakterini korumaktadır. Tarihi dokusu, muhteşem kumsalları ve kristal berraklığındaki mavi suları ile keşfetmek ve dinlenmek için eşsiz yerlerdir.
Kırlangıç Adası (Alonissos)
Alonissos, çam, meşe ağaçları, sakız ve kocayemiş çalıları; meyve ağaçları ile yeşil bir adadır. Batı kıyısı çoğunlukla sarp kayalıklardan oluşur, ancak doğu kıyısındaki Kalamakia ve Steni Vala çevresinde güzel plajları bulunmaktadır. Alonissos çevresi, ‘’Marin Park’’ ilan edilmiş olup Ege’nin en temiz sularına sahiptir. Bu alanın Marin Park ilan edilmesindeki öncelikli amaç, nesli tükenmekte olan Akdeniz foklarının korunmasının yanı sıra, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan diğer nadir bitki ve hayvan türlerinin de korunmasıydı. Alonissos, tamamı zengin flora ve faunaya sahip sekiz ıssız adayla çevrilidir. Ada, trekking severler ve dalış meraklıları için görülmesi gereken bir yerdir.
Kira Panagia
Pelagonisi olarak da adlandırılan Kira Panagia, iki doğal limanı olan Agios Petros ve Planitis ile Sporades’in ıssız adalarının en büyüğüdür. Bu güzel ada ismini doğu kıyısında bulunan Kyra Panagia Manastırı’ndan almıştır. 16. yüzyıldan kalma Bizans Manastırı, muhteşem manzarası olan bir tepenin üzerinde yer almaktadır. Manastırın duvarları içinde Meryem Ana’ya adanan bir kilisenin yanı sıra eski bir zeytinyağı pres makinası ayrıca buğday değirmeni kalıntıları da bulunmaktadır. Kyra Panagia, Alonissos Tabiat Parkı’nın bir parçasıdır. Yüksek uçurumlar, kayalık ve alçak tepelerden oluşan bir sahil şeridine sahiptir. Doğanın tüm mucizesinin keyfini çıkarmak için Kyra Panagia, Sporades’in gizli bir cevheridir.
İskados (Skiathos)
İskados sahili çam ağaçlarıyla kaplı benzersiz altın renkli plajlarla kaplıdır. Adanın tek yerleşim yeri limanı ve güneydoğu kıyısındaki İskados Kasabası’nın başkentidir. Çoğu insan adayı plajları ve gece hayatı için ziyaret eder ancak gerçek kaşifler; adanın kartpostallardaki kadar doğal güzelliklere sahip yürüyüş yollarını, gizli vadilerini ve sessiz kıyılarını keşfedeceklerdir. Skiathos, ünlü Yunan şair Alexandros Papadiamantis ve romancı Alexandros Moraitidis’in doğum yeridir. Papadiamantis evi müzeye çevrilmiştir. Evangelistria Manastırı, Agios Nikolaos Kilisesi ve Saat Kulesi, Kastro ve Skiathos Eski Şehri tarih severler için görülmesi gereken yerlerdendir. Rüzgar sörfü, dalış ve su sporu aktivitelerini adanın hemen hemen her yerinde gerçekleştirebilirsiniz.
İskabolos (Skopelos)
İskabolos güzel bir adadır. Yoğun çam ormanları, üzüm bağları, zeytinlikler ve meyve bahçeleri ile kaplıdır. Birçok yöresel yemekte de kullanılan erik ve bademleri ile meşhurdur. İskabolos küçük bir ada olmasına rağmen adada 300 civarında kilise, şapel ve manastır bulunmaktadır. İki büyük yerleşim yeri vardır: doğu kıyısındaki İskabolos Kasabası’nın başkenti ve adanın ikinci limanı olan güzel, bozulmamış köyü Glossa. Sporadlardaki en büyüleyici şehirlerden biridir. Venedik Skopelos Kalesinin surlarından geriye pek bir şey kalmamış olsa da burası ziyaret noktalarından birisidir. Palouki Dağı kasabayı yukarıdan gören manzarası ile ziyaretçileri daha fazla tatmin edecektir.
İskiri (Skyros)
İskiri, Sporad Adaları grubunun geri kalanından biraz uzakta yer alır ve topografik olarak farklılık göstermektedir. Ada Sporadlardan çok Kikladları hatırlatmaktadır. Neredeyse ikiye bölünmüş kuzey yarısında engebeli, ekili tepeler ve çam ormanları vardır, büyük ölçüde ıssız olan güney tarafı ise çorak ve kayalıktır. Vahşi Skyrian midillisi, Skyros’a özgü bir türdür. Midilli atları eskiden adada özgürce dolaşırken şimdi neredeyse soyları tükenmiştir. Skyros kasabası iki müzeye sahiptir: Arkeoloji Müzesi ve Faltaits Müzesi. Bizans Kalesi, Agios Georgios Manastırı, Agios Nikolaos Kilisesi, Palamari antik bölgesi ve Rupert Brooke’un (ünlü şair) Mezarı İskiri Adası’nda ziyaret edebileceğiniz belli başlı yerlerdendir.